Sayfanın yap çalışmaları devam ediyor.   🙂 

Hattuşa:
Anadolu’nun ilk örgütlü devlet yapısını kuran Hititler Hattuşa’yı başkent yaparlar.  Hattuşa’nın keşfinin Anadolu’daki arkeolojik kazılara büyük katkısı olur.  Fransız Seyyah ahip olan Hititlerin başkenti Hattuşa’nın Anadolu arkeolojisinde de önemli bir yeri vardır.  Mimar, arkeolog ve yazar olan Fransız seyyah Charles Texier  1833 yılında başlayarak Anadolu’yu uzun süre gezer, araştırmalar yapar. Görünürde seyyah ve mimar olan olan yazar Anadolu’nun tarihi, topografyası ve arkeolojisi ile çok ilgilenir; 1834 yılında Hattuşa’yı keşfeder ve Dünya’ya duyurur. Bu aynı zamanda binyıllardır bilinmeyen Hitit kavramını ve Hitit devletini de gündeme getirir. O tarihe kadar Dünya’da Hititlerin sadece eski ahitte bahsedilen bir halk olduğu düşünülür. Hattuşa’nın keşfi ile Eski ahitte bahsedilen bir halkın gerçekte de var olmuş olacağı tartışılmaya başlanır.  
Charles Texier’in daha sonra sık sık bölgedeki araştırmaları hakkında verdikleri bilgiler ışığında Hattuşa’da ilk resmi kazılar 1906 yılında başlatılır.  
Kazı ve araştırmalar, kent içindeki yerleşimin MÖ. 3. binin sonlarında, Eski Tunç Çağına kadar uzandığını gösterir. 
Bölgenin yazılı olarak takip edilebilen tarihi ise M.Ö. 19.  yüzyıl sonu 18. yüzyıl başından itibarendir. 
Bu yıllarda Anadolu’da Asurlu tüccarların etkisi büyüktür.  Asurlular ile birlikte Anadolu’da yazı da kullanılmaya başlanır. Asurlu tüccarlar Anadolu’da yerel halklar ile güzel bir bağ ve iletişim kurarlar, Anadolu’da büyük bir kültürel devrimin oluşmasını sağlarlar…
Yine 19. yüzyıl sonu 18. yüzyıl başına tarihlenen tabletlerde ilk kez Hattuşa ismi zikredilir. Kazılarda bulunacak yazılı belgeler sonunda bu tarihleme değişebilir…
Tüm Anadolu M.Ö. 17. Yüzyılda Hitit egemenliğine girer. Devletin başkenti de Hattuşa olur. 
Başkenti Hattuşa’ya taşıyan Kral ismini şehirden alır ve  Hattuşili olarak adlandırılır. Manası Hattuşalı demektir…