Alevi Sultan Türbesi Hikayesi

ALEVİ SULTAN TÜRBESİ HİKAYESİ…
Hikayemiz Konya’da Selçuklu Devletinin yıkıldığı ve bölgede Karamanoğlu Devleti’nin hükmetmeye başladığı bir döneme aittir… Tahminen 1300lü yılların başıdır.
Konya’ya bugünkü İran’da bulunan Nişabur civarından bir derviş gelir… Adı Muhammed Alevi olan bu derviş de Hacı Bektaşı Veli gibi İmamı Cafer’in fıkhı ile amel etmektedir. Ehlibeyt sevdalısıdır. Bölgede hüküm süren Karamanoğlu’nun bir mezhep taassubu olmadığı için Caferiler de rahattırlar…
Muhammed Alevi’nin etrafında Konya’da bir cemaat oluşur ve bu cemaatin bir dergahı olur… Muhammed Alevi tekkesi… Tüm Bektaşi tekkelerinde olduğu gibi burada da “Eline, diline, beline sahip ol” öğretisi yaygınlaştırılmaya çalışılır…
Zamanla Muhammed Alevi hakka yürür. Tekkede oğlu Ali’nin mürşitliğinde gönüllere seslenilmeye devam edilir.. Zamanla Muhammed Alevi’nin oğlu Ali de hakka yürür… Dergah Muhammed Alevi’nin torunlarının yönetiminde irşat faaliyetlerini sürdürür…
Torunlardan birisi olan Alevi Oğlu lakabı ile tanınan Ahmed miladi 1469 yılında tekkenin varlığını daha sağlıklı idame ettirebilmesi için bir vakıf kurar… Bu vakıf varlığını Cumhuriyet dönemine kadar sürdürür…
Muhammed Alevi’nin tekke içerisinde bir türbesi vardır. Bu türbe de tüm civarda Alevi Sultan türbesi olarak bilinir….Tekke 19. yüzyılın sonlarına doğru zamanla küçülür, küçülür, küçülür ve sadece Alevi Sultan mescidi ve türbesi kalır…. Ne mi oldu şimdi o türbeye???… Devamını bir sonraki Alevi Sultan – Ulvi Sultan bilmecesi adlı makalede okuyacaksınız….
Saygılar, Selamlar
Muammer Çelik
Istanbul, 21 Mart 2018

Yazıyı paylaş!